14 Şubat 2015 Cumartesi

Neşet Ertaş'ın aşk hikayesi, Leylam

Çok güzel bir aşk hikayesi Neşet Ertaş'ın gerçek hikayesi. Birçok şarkısını da Leyla denilen sevdiğine yazmıştır. Hatta hepsini diyebiliriz. 14 Şubat'a gelmeside ayrı bir keyif katacak. İşte o güzel hikaye:

    Neşet Ertaş adamın biri ile tanışıyor ve şarkı söylüyor, çok beğeniyor Neşet Ertaş'ın sesini. Bu kişinin çevresi geniş. Neşet Ertaş'ı bir radyo kanalına çıkarıyor. Şarkısını okuyor ve çok beğeniliyor. Beyefendi diyor ki "sana burada bir iş ayarlayalım, burada sahneye çık, paranı kazan, burada yaşa, bizimle beraber müzik yap" Neşet Ertaş kabul ediyor. Bu beyefendi Cebeci'de Ahu gazinosunda bir iş ayarlıyor. Bir süre çaldıktan sonra radyoda da eserlerini okuyor ve yavaş yavaş tanınmaya başlanıyor. Bir süre sonra gazinoda Leyla diye bir kızla tanışıyor, aşık oluyor. Babasına haber gönderiyor. "Baba ben evleneceğim." diye.  Babası Muharrem Ertaş, Ankara'ya Neşet Ertaş'ın yanına geliyor. Han'ın önünde müzik mağazasının önünde sohbet ederken Leyla içeri giriyor. Babasının elini öpüyor. Muharrem Ertaş dışarı çıkıyor ve Neşet Ertaş'a diyor ki: "Bu kız bizim dengimiz değil, ben bu kızı kabul etmiyorum." Neşet Ertaş ne kadar baba sevgisi yaşasa da gönlüne engel olamıyor ve Leyla ile evleniyor ve üç çocukları oluyor. Bir süre sonra anlaşamıyorlar ve ne yazık ki ayrılıyorlar. Ayrıldıktan sonra adeta efkar yaşayan Neşet Ertaş 3 beste yapıyor: Cahildim, dünyanın rengine kandım (Babasına), Tatlı dillim güler yüzlüm neredesin sen (Leyla'ya), Yazımı kışa çevirdin Leyla'm (Leyla'ya). Radyoda adı duyulmaya başlayan Neşet Ertaş evlendikten sonra ününü kaybediyor ve bu besteler ile tekrar çıkış yapıyor. Ama çıkış yapmasını pek fazla önemsemiyor.
   
   Bir gün gazinoda çalarken, bağlamada sol eli tuşa basmıyor. Hemen hastaneye kaldırılıyor. Sol tarafı felç geçirmiş. Almanya'ya akrabalarının yanına tedavi olmaya gidiyor. Tedavi olurken müzikten soğuyor ve daha müzik yapmamak istiyor, "yapmayacağım" diyor. "Bir gün memleketimin radyosunu açtım (TRT) Bir baktım bir bayan sesi. Rahmetli Neşet Ertaş'tan Tatlı dillim güzel yüzlüm neredesin sen. O an benim memleketimin kanalı hata yapıyorsa vardır bunda bir iş. Ben Ankara'ya gideyim." diyor. Türkiye'ye, İstanbul'a dönüyor. Kalan Müzik firması aracılığı ile sahneye çıkıyor. Üzerine bir beden büyük ceket giymiş. Bağlamayı eline almış. Her yerde "Neşet Ertaş ölmedi" diye slogan var. Çıkıyor sahneye karşısında binler var. Bir parça okuyor, binler karşısında; hafiften terliyor ve diyor ki "Yüksek müsaadeniz ile biraz terledim de, ceketimi çıkartabilir miyim?"
    Böyle güzel bir aşık, böyle iyi bir insan, sanatçı gibi sanatçı ne dünya'ya ne de ülkemize bir daha zor gelir. Lakabı "garip" olan bu güzel adam, gerçekten de adam. 

   Bu hikayenin çok kısa bir kısmı zaten. Siz Neşet Ertaş'ın lakabı gibi olan "Garip" belgeselini izlerseniz daha kapsamlı bir şekilde izleyip, bu sanatçının ne kadar büyük bir insan. Ne kadar büyük bir sanatçı olduğunu farkedersiniz zaten. Allah gani gani rahmet eylesin.



Garip belgeseli Bölüm 1 -) Garip belgeseli Bölüm 2 -) Garip belgeseli Bölüm 3 -)

13 Şubat 2015 Cuma

Bu blogun amacı...

Merhaba arkadaşlar, uzun süredir aklımda olan bir projeyi sizlere sunmak için buradayım. Aylardır hatta azda olsa yıllardır amatör olarak şiir, hikaye, makale gibi edebi türler yazıyorum. Birkaç defa zorunluluktan kısa film senaryosu yazdım. Hayalgücüm yüksek olduğundan hikaye yazmayı daha çok severim.Hikayelerimin konusu değişik olabiliyor. Mesala ilk hikayemi bir facebook sayfama yazmıştım ve sadece 300 kelimelik bir hikayeydi. Hikayenin konusu ise zombilerdi. Çünkü sayfada bir anket yazdık ve en çok zombili hikayeler istendi. Hayalgücüm yüksek olduğundan böyle hikayeler yazabilirim ara sıra. Bazen hikayem beğenilmişse ve hikaye gerçekten devamını hakediyorsa onu yeni bir sayfada devamını yazarım.

  Herkesin farklı bir yazma, okuma stili vardır. Benim tarzımı beğenenlerde beğenmeyenlerde olacaktır. Olumsuzda olsa yorum yapmanızı isterim. Çünkü benim görmediğim birşeyi eğer siz görür ve bunu bana iletirseniz ben o hatayı bir daha yapmam. Şimdiden olumlu ve olumsuz yorum ve düşünceleriniz için teşekkürler. Uzun süredir hikaye yazmıyorum, zaman bulamıyorum. Birazdan küçük bir hikaye paylaşacağım. O hikaye ile başlangıcı yapacağız inşallah.

  Beğendiğim bazı hikayeleride blogda paylaşabilirim. Sadece kendi hikayelerimi paylaşmam ama alıntı yaptığımıda belirtirim sizlere. Teşekkür ederim.